10 Şubat 2010 Çarşamba

Merhaba


3 ve 0 rakamlarının yanyana gelerek oluşturduğu yeni yaşımın hem mutluluğu hem de burukluğu içinde bugün ilk sanal günlüğümü saliyorum bu dipsiz kuyuya.Beni okuyacak, okumayacak,ekleyecek,silecek komşu bloglarda yazacak ya da eline kalem kağıt alarak günlük yazmaya devam etmekte ısrar edecek, teknoloji dostu, teknoloji düşmanı herkese selam olsun.Hemen belirteyim ben de tıpkı Andy Warhol'un dediği gibi 15 dakikalığına da olsa şöhret arıyorum burada. Ama benim istediğim şöhret kendim için değil yazılarım için.Bu blogu açtığımda en büyük dileğim bir gün doğuracağım çocuğumun o daha portakalda vitaminken annesinin kafasından geçenleri, gördüğü yerleri, ne yediğini ne içtiğini seneler sonra okuyabilmesiydi. Yani ey kıymetli okuyucu sen beni okursan sevinirim ama okumazsan da bilirim ki bir gün gelecek en sadık takipçim okuyacak bu satırları. O yuzden içim öylesine huzurlu ki. Turkuaz bir okyanusa ıssız bir adadan elindeki cam şişenin içindeki notu bırakan bir seyyahım şimdi ben. Şişeyi bulanlar bana yazsın.Mutlulukla...

1 yorum:

Özgür Güner dedi ki...

helal olsun vallahi çok güzel yazmışsın...
akıcı, heycanlı ve sürükleyici hem de bilgiler var.
ben sondan başa doğru okudum,fotoğraflara baktım.. gayet de hoşuma gitti.

düşünceli ve duygulu bir anne olacağını başta belli ettiğini en son gördüm.

gelecekteki seyahatlarınızın da senin ve eşin için emniyetli ve de eğlenceli geçmesini dilerim.

özgür